Yıllarca fıkralarla birlikte yaşadığımız halde ne yazık ki fıkra üretme ve anlatma ustalığımızı pek fark etmeyiz. Çünkü fıkra Anadolu insanının yaşantısı, hayatının bir parçasıdır. Kırda, şehirde, okuyan, okumayan, memur, amir ülkemizdeki hemen bütün insanlar fıkralarla iç içedir. Zaman zaman anlatmak istediklerini, eleştirilerini, kızgınlıklarını, övgülerini, sövgülerini hemen bir fıkra ile anlatırlar. Gerçek anlamda fıkra, sıradan insanların teorik dünyaya karşı pratik dilidir. Bazı insanlar; fıkraları anlamakta ve anlatmakta sıkıntılıdırlar. Fıkra anlamak ve anlatmak bir ustalık işidir. Bir öğretidir. Düşünerek, gülerek öğretme aracıdır. Okuyarak öğrenebilirsiniz ancak bu öğrendiğinizle öğretemezsiniz. Öğretmek için, öğretecek kadar öğrenmiş olmak gerekir.