Can Su’yu diye içtiğim senmişsin meğer. Doyamadım, kanamadım… Şifa bildim, veba oldun gönlüme… Şimdi ne zaman ki yüreğimin diline “SU” düşse, İçimde ateş… İçimde vatanından sürgün yemiş, gül bahçesinde parçalanmış bir leş… Ne dönülecek bir şehir bıraktın geride… Ne dinlenecek bir han var sende... Beni gören olursa, bir kap su versin gönlüme… Sen gelme… Ben sana kanmayı, doymayı bilmem… Bir yudumla yetinmem, çekemem dudaklarımı senden… Sen iyisi mi gelme… Senin azın şifa, çoğun veba gönlüme… Ben sana doymam, sen gelme.