Sîan, Bosna’da geçirdiği korkunç bir kaza sonucunda sevgilisini, bir bacağını, kendine güvenini, kadınlık gururunu ve aşka olan inancını kaybetmiş, otuz dört yaşında bir arkeologdur. O kazadan sağ kurtulmuştur, ancak ‘ölüm’ düşüncesi yakasını hiç bırakmayan bir saplantıya dönüşmüştür. Edgar Allen Poe’nun gotik hikâyelerini andıran kâbuslarından kurtulmak için Whitby Manastırı’ndaki bir arkeolojik kazıya katılmaya karar verir.