Ellen Meiksins Wood, bu son çalışmasında siyaset teorisi tarihini yeniden yorumluyor. Batı geleneğini, klasik eski çağdan orta çağın sonuna kadar, toplumsal tarih bakış açısıyla inceliyor. Bu çalışma sadece standartlaşmış olan, soyut düşünceler tarihinden değil, diğer tarihsel bağlam çerçevesini kullanan eserlerden de çok farklı.Wood, adeta kutsallık mertebesine konmuş olan klasik düşünürleri, tutkuyla davalarına bağlı insanlar olarak ele alıyor. Onların düşüncelerini, siyaset dili bağlamında olduğu kadar, yaşadıkları toplumsal koşulların sorunlarına ve çelişkilerine verdikleri yaratıcı yanıtlarıyla ve çözüm önerileriyle de inceliyor. Batı tarihinin özgün mülkiyet-devlet ilişkisinin üstünde durarak, bunun egemen düşünceleri nasıl biçimlendirdiğini ortaya çıkarıyor. Ayrıca mülk sahipleri, emekçiler ve devletlerle üçlü etkileşimin Batı siyaset teorisi ve pratiğini nasıl etkilediğini araştırıyor. Eski Yunan döneminin parlak düşünürleri Platon, Aristoteles, Aeschylus ve Sophokles’ten Roma Cumhuriyeti’nin Cicero’suna, imparatorluk zamanının Tarsuslu Paulus ve Hippolu Augustinus’una, buradan ortaçağ dünyasına geçiyoruz: İbn Rüşd’ün, Aquino’lu Thomas’ın, Padovalı Marsillio’nun ve Occam’lı William’ın düşünceleri hem çağdaşlarıyla, hem de öncülleriyle karşılaştırmalı biçimde inceleniyor. Yurttaşlardan Lordlara dünya düşünce tarihine kalıcı katkılar yapan düşünürlerin, yaşadıkları toplumsal koşullar bağlamında ele alındığı, orijinal kaynakların ve çarpıcı analizlerin eşliğinde incelendiği bir eser. “Wood, çok geniş bir alandaki eski ve ortaçağ düşünürlerini muhteşem bir kavrayışla ele alıyor.” Paul Cartledge, Cambridge Üniversitesi Yunan tarihi profesörü “Teoriyi, tarihsel değişimle başarılı biçimde birleştiren düşündürücü bir analiz.” Sheldon S. Wolin, Princeton Üniversitesi siyaset teorisi emekli profesörü.