Küçücüktüm. Çok yoruluyordum. Çay ocağında çalışırken arada bir boş kaldığımda çay tepsisi kucağımda, hayaller kuruyordum. Büyümüş, önemli bir adam oluyordum hayallerimde. Babacığımı ve ailemi rahata kavuşturuyordum. “Yusuf! Bahri ustaya üç çay…” sesiyle kendime gelip çıkıyordum hayaller aleminden. O an Allah’a ellerimi açıp ‘Ya Rabbi yardımcı ol, benimle ol’ çok demişimdir. Hala da diyorum. Küçücük yaşıma rağmen sabahın köründe yarı uykulu çay ocağına geldiğimde, arkadaşları babama,” Çocuğu bu saatte niye getiriyorsun?” diye sorduklarında “Hayatı öğrensin, ileride beni anlayacak” diye cevap verirdi aslan babam. Bu kitabı yazmamdaki ana sebep; çocuklarımızın ve gençlerimizin hayatı öğrenmesine ufak da olsa katkı sağlama arzusundan. “Hiçbir başarı zahmetsiz olmaz” sözünü ispatları ile sundum onlara. Dostlar, anlayacağınız burada yazan her şey gerçek.