Mutlulukla hüzün, huzurla huzursuzluk, ilgiyle kayıtsızlık ve bunların okuyucunun iç dünyasında duyumsattığı karşıt duygular arasında yaptığı keskin geçişlerle beliriyor Yumuşak Oda’daki öyküler. Güldürürken düşündürmek gibi bir görev üstlenmiyor; şaşırtıyor. İlginç, muzip veya dramatik bir olayı merkeze alıp onun etrafında kurulan ironik dille yaşanan gerçekliğin belirgin izlerini bulanıklaştırıyor. Büyük bir kararsızlık hâliyle ilerleyen hayata senkronize olmak isteyen öyküler bunlar. Günü gününü tutmayan gündelik hayatın getirdikleri gibi, okuru sarsmayı hedefliyor kurgusuyla. Öykülerde tüm bu özellikleri duyumsayan ve kaygı duyan karakterler öne çıkıyor. Yumuşak Oda bu karakterlerin yalnızlaştığı, yorulduğu, korktuğu ya da çıldırdığı bir yer. Herkesin içinde rastlanabilecek, kendilerinin inşa ettiği türden bir yer. Acıyı hafifletmese de benimsettiğini kitabın başında yapılan tek cümlelik bir alıntıdan da anlayabileceğimiz bir yer: “Trajedi artı zaman eşittir komedi.”

Benzer Kitaplar