1960’ların sonlarında, Ankara’ya alçalan bir uçakta başlıyor Üstün Ergüder öyküsünü anlatmaya. 1940’ların Ankara’sında geçen çocukluğuna uzanıyor. Bürokratik elitin gri bulutlarından uzaklaşıp İstanbul’a, Robert Kolej’in özgürlükçü ortamına çeviriyor çocuk gözlerini. Yükseköğrenim için İngiltere’ye Manchester Üniversitesi’ne ve ardından ABD’ye Syracuse Üniversitesi’ne giden bir gencin deneyimlerini tasvir ediyor.