1970 yılı, Türk sinemasında bu coğrafyanın tarihi dokusunda mündemiç olan maneviyat ikliminin ilk şuurlu adımına başlangıç teşkil etti. Yıllardır dışlanan sahici manevi perspektif, Yeşilçam'ın söylem normları cinsinden olsa da, büyük gövdesiyle bir halk sineması görünümünde olan Yeşilçam’a sirayet etti. Bu yıllarda çekeceği filmler ‘milli sinema’ tanımlamasıyla literatüre geçecek olan Yücel Çakmaklı, ilerleyen süreçte bir tez sinemasına dönüşecek olan bu akımın ilk örneklerini verdi.