Dünyanın en yüksek binası unvanına sahip olmak için Dubai’den Burj El Arab, Kuala Lumpur’dan Patronas ikiz Kuleleri, Şangay’dan Dünya Finans Merkezi yarışırken, bu yarışın dışında kaldım diye sakın üzülmeyin, zira liderlik konusunda yazılmış kitapları üst üste dizerek bu yarışa dâhil olma, hatta kazanma şansımız çok yüksek! Kimi zaman mükemmel liderin 5,10, 27, 83, 100 özelliğinin anlatıldığı, kimi zaman da “Lider olunur mu lider doğulur mu?” konusunun tartışıldığı bu külliyatı incelemeye başladığınızda ise kafanız iyiden iyiye karışacak. Çünkü ideal lideri karizmatik olarak tanımlayan bir yazardan hemen sonra, “Karizma, liderin takipçileri tarafından sorgulanabilir olmasını engeller ve liderin hata yapma olasılığını artırır.” diyen bir yazara rastlayacaksınız. Ya da bir kitapta liderin nasıl büyüleyici bir hitabet yeteneği olması gerektiği anlatılırken, bir diğerinde “Konuşarak değil dinleyerek lider olunur.” ifadesini göreceksiniz. Bu çelişkiler sizi şaşırtmasın, zira ölçülebilir bir değer olmayan liderlikle ilgili bu kadar fazla ve farklı yorum yapılması son derece normaldir. Çünkü etkin lider yönetimi her toplumun ve dönemin normlarına göre yeniden tasarlanması gereken, dolayısıyla kalıplara sokulamayan sübjektif bir kavramdır.