Toplumsal emek ve iletişimsel zekanın içerdiği özgül öznellik yıkıcı güce yol açar. Bu yıkıcılık, sömürüyü amaç edinmiş her şeyin yıkımıdır. Yıkıcılık; sömürüden ayrılamaz olan, belli belirsiz, korkunç ve muazzam bir şekilde toplumun içinde işleyen şiddetin yok edilmesidir: Yıkıcılık güce eşit güçle karşı koymaktır. Emek gücü ne kadar entelektüel ve toplumsal hale gelirse, sömürüden ayrılamaz olan şiddet o kadar entelektüel ve toplumsal bir karakter kazanır. Şiddet genel bir tarzda yaygınlaşır, toplumun bütününü kuşatır ve bütün gözeneklerine nüfuz eder. Peki yıkıcılık o zaman neye işaret eder? Yıkıcılık güçlü ve belirgin bir güçtür; o yıkımın olumlu yönüdür. Bu yıkıcı nitelik eşitlik, özgürlük, ayrıma karşı koyma, ölüme karşı koyma; yaşamın zenginleştirilmesi, gelecek, bilgi ve toplum için planlar ve benzer ölçüde etik öneme sahip başka birçok küçük şey gibi tartışılamaz ve vazgeçilemez bazı hakikatlerin dile getirilmesinde yatar. Yıkıcılık hakikatin radikal doğasıdır. Bu radikalizmin uygulanmış bir biçimidir. Yıkıcılık kitlelerin dingin ve bastırılamaz eşit karşı gücüdür. - Antonio Negri