Wilhelmina’nın hikâyesi tüm hızıyla sarpa sardı. Arkadaşları ona sırtını döndü. Felaket sırasında kimliği açığa çıkınca, Indigo Krallığı Wilhelmina’yı esir aldı. Balık Kartalları’nın lideri olabilecek en kötü anda ortaya çıkınca, Wil’e Kara Bıçak olmaktan başka seçenek kalmadı. Sihri kontrol edilemez bir hal aldı. Tılsımlı topraklarda kendini koruması için yönlendirdiği bir tılsım bulutu daha sonra kendi başına cisim kazandı. Artık tılsımdan yapılmış, yaşayan bir çocuk var; yıkıcı ve ölümcül, onun için her şeyi yapabilecek bir varlık. Kalbi paramparça. Tahta çıkmaya hazır olsa da kendini kraliçe ilan etmesi, savaş çıkması demek. İstediği ile doğru olanı yapma arasında sıkışıp kalan Wilhelmina, sonunda tahtın o kadar da önemli olmadığına karar veriyor. Indigo Krallığı’nın köylerini şimdiden yok etmeye başlamış olan tılsımı kontrol edemezse, yakında yönetecek toprak kalmayacak çünkü… Wilhelmina’nın sokaklardaki yetim bir suçludan sihir güçleri olan bir kraliçeye doğru nefes kesici, cesur yolculuğu, Yetim Kraliçe’nin ardından Ayna Kral’la sona eriyor.