Gelecekte laboratuar görevlilerinin, 'daha akıllı', 'daha sosyal' yahut 'daha mutlu' olmaları için insan embriyolarını programladıklarını hayal edin. Bazı araştırmacılar, daha şimdiden tahminlerin ötesinde çalışmalar yapıyorlar. Bahsi geçin değişimleri hayvanlar üzerinde çoktan gerçekleştiren bilim adamları, bu kez türümüzün kaçınılmaz dönüşümü olarak değerlendirdikleri alanlarda insanlar için aynı planları yapmaya başladılar. Bu plana, insanların 'insan-ötesi' ('post-insan') bir dünya yaratmak için makinelerle bir bütün haline geleceği günlerin çok uzak olmadığını öngören ileri robot teknolojisi ve nanoteknoloji alanında çalışan mühendisler de katılmıştır. Elinizdeki kitap, geleceğin nasıl olacağına dair ihtimalleri irdelerken, bir taraftan da DNA'nın keşfiyle yaşanan devrimin mahsullerinden yararlanırken, muhtemel kötü sonuçlarından nasıl kaçınabileceğimizi açıklıyor. Kitap, günümüzün teknoloji toplumunun yüzleştiği birçok temel soruyla yüzleşmektedir: Yeterince güç elde ettiğimize kani olacak mıyız? Bir çizgi çekebilecek ve 'Bu bize uzak ve gereksiz' diyebilecek miyiz? İnsanlığın karşı karşıya geleceği vahim teklikelere yönelik bir uyarı niteliğinde olan bu kitap, belagatlı bir dil ile yazılmış olmasının yanında, içinde doğduğumuz, ortak vatanımız olan dünyanın ateşli bir savunması ve insanoğlunun 'Yeter' diyebilme gücüne adanmış bir övgüdür. Bu kitap, bizi uyandıran bir çağrıdır.