Eski zamanlardan birinde, bilge bir adam şöyle demişti: ''Ekinlerimizin yetiştiği toprak gibi, yıldızlardan filizlenir, düşlerimiz de… Hayallerin sisli bahçesi, ölümsüz gökyüzü!..'' Daha sonra astrofizikçi bir bilge de ''Hepimiz aynı yıldız tozlarından varolduk; bu yüzden evrenin her tarafında varoluş birbirine benzer...'' diye seslendi, insanlığa. “Biz miyiz kurgulayan bu hayatı, yoksa hayat mı kurguluyor bizi?” diye sorgulasak da bilim hammaddesi olmadan, kurgunun hayata geçmediğini çok iyi biliyoruz.