“Kötü biri olmayı hiç beceremedim, bırakın bunu, herhangi biri olmayı da beceremedim. Ne aksi bir adamım ne de uysal biriyim! Ne alçak ne de namuslu. Ne onurlu biri ne de bir kahraman. Şimdi hiçbir şey yapmadan köşemde pinekliyorum,” diyen bir adamın hikâyesi Yeraltından Notlar. Yaklaşık yirmi yıldır hasta hisseden ama tedavi olmayacak kadar inatçı, içine düştüğü bunalımdan kurtulmamak için direnen, kendi kabuğundan çıkmayı kabul etmeyen ve hatta ideal yaşam süresinin kırk yıl olduğuna inanan, isimsiz bir adamın karanlık iç dünyasına doğru yolculuğa çıkarıyor sizi Dostoyevski. Hatta Yeraltından Notlar, pek çok çevre tarafından da varoluşçuluk akımının başlangıcı olarak kabul edilir. “Bizim gibi basit ve ölümlü insanlar en nihayetinde kaybediyordu.”