Esasen, Mustafa Kemal (ve çevresi) tarafından oluşturulmuş bir ideoloji yok. Olması da mümkün değildir. Aslında Atatürkçülük olarak da ifade edilen, Osmanlı-TC geleneğinin bir devamı olan devletperestliğin yeni adıdır. Devlet doğması yaratmanın, yeni koşullarda devleti kutsamanın-fetişleştirmenin bir aracıdır. Zaten kimi zaman Kemalizm, çoğunlukla da Atatürkçülük olarak sunulan söylem, 1930'ların faşizm benzeri rejimini meşrulaştırıp kabullendirmek amacıyla oluşturulmuştur ve hiçbir iç tutarlılığı olmayan bir dizi ilkeden oluşmaktadır. Oysa, ideolojinin eyleme önceliği olması gerekir. İdeoloji ex-post olarak oluşturulmaz. Hızla dönemin faşist rejimlerine benzemeye yönelen tek parti diktatörlüğü, devletin bekası için yapılanları ilkeleştirmiştir. Atatürkçülük veya Kemalizm, son tahlilde, tek parti program ve pratiğinin, devletin ve toplumun tamamını temsil eder biçimde sunulmasıdır.

Benzer Kitaplar