“Bu kitabı gizli bir anlaşma olarak düşünün ya da isterseniz bir manifesto. Kendinizi de, sevgili okur, kendi entelektüel veya sanatsal ‘suç’ alanını keşfetmeye davet edilen bir suç ortağı olarak kabuledin.” Philippe Petit, 1974’te (11 Eylül saldırılarıyla sonradan yıkılacak olan) İkiz Kuleler arasında baş döndürücü bir yükseklikte gerçekleştirdiği epik ve yasadışı ip cambazlığı gösterisinden önce de asıl tutkusu sanatının taleplerine cevap vermek olan bir sanatçıydı. Kendisi sadece ölüme meydan okuduğu bu gösteriyle değil; sihirbaz, sokak jonglörü, tasarımcı ve yazar kimlikleriyle de tanınıyor artık. Petit, kabul edilene isyan ederek imkansıza daima meydan okudu ve onu her defasında alt etmeyi başardı. Yaratıcılık sürecinde kullandığı tekniklerle bir suçluya öykünse de o, “bir kanun kaçağından ziyade, entelektüel isyanın tohumlarını eken bir şair”. Stratejileri ve içgörüsü aktörden müzisyene, yazardan ressama sanatın tüm dallarında eser verenler için ilham kaynağı olmaya devam etse de, sözleri yaratıcı bir yaşam sürme sanatıyla meşgul olmak isteyen tüm meraklı ruhlar için bir davet.