Alara’nın tek rahat olduğu yer, Papatyaların eviyken oranın da ümitsiz bir sevgi nedeniyle bir anlamı kalmamıştı. Kendi evlerindeki odasına çekildiğinde yaşamının bütün gecelerinin karanlığını yanına alıyordu. Yalnızdı. Duygularını paylaşabileceği hiç kimse yoktu, yıllardır örülen ağının içinde dolanmaktan başka yapabileceği hiçbir şey bulamıyordu. Dertlerini yıllarca hep kendisine saklamış, çocukluğunu arkadaşsız geçirip en gereksinim duyduğu an Papatya ile tanışmıştı. Papatya ile dertleşmesinin, yaşamında böylesine önemli bir yer tutacağını tahmin edemezdi. Her şeyin önünde Tuna'ya olan sevgisi vardır. Bu sevgiyi tattıktan sonra, istediği ne Papatya ne de dertleşmekti, lik aşkı Tuna'ydı. Bir gün yüreğini açan, bir gün sıcaklığını veren, daha sonra Papatya'ya yaklaşmayı seçen Tuna ona acı verse de onu seviyor, görmek istiyordu. Genç kızın dünyasını altüst eden, Tuna'ya olan duygularıydı.