Her gün böyle... Okul dönüşlerinde hep aynı sorgulama. Bundan kurtuluş yoktu. Annesi bir gün bile sormayı unutmuyordu ki... Gözlerindeki ışık asla aldatmıyor; dondurma mı yemiş, soğuk bir şey mi içmiş, Gülay’ı şaşmaz bir biçimde ele veriyordu. Gülay, ne diyebilirdi ki?.. Gözlerindeki ışık, bir bir anlatmıştı her şeyi işte... Yalan söylese, Yemedim, dese, annesini iki kat üzeceğini çok iyi biliyordu. Annesi ona, yalan söylemenin çok kötü bir huy olduğunu daha çok küçükken öğretmişti. O güne dek bir kez olsun yalan söylememişti.