Türkiye tarihinin son iki yüz yılına damgasını Batılılaşma vuruyor. Bir çizgide ilerlemiyor bu süreç, bir adım ileri iki adım geri. Sakallı Celal’in dediği gibi Batı’ya giden gemide, Doğu’ya koşuyoruz . Murat Belge, kitapta toplanan yazılarında bu sancılı sürecin son etabını, Avrupa Birliği sürecini anlatıyor. Sekiz yıla yayılan zaman dilimindeki yazılardan sürecin zorluklarını daha iyi görebiliyoruz. Çeşitli ve çoğu çatışan iradenin varlığında ilerliyor bu süreç. Kitap, bu sekiz yıl boyunca Belge’nin yaptığı uyarıları, doğrulanan öngörülerini topluca görmemizi sağlıyor. AB sürecinin bizi kendimizle gerçek ve özlenen kimliğimizle, tarihimizle yüzyüze getiren ve bunlarla hesaplaşmaya çağıran bir süreç olduğunu söylüyor. Niçin AB’ye katılmalı sorusuna da şu cevabı veriyor: Batı’da hiç de azımsanmayacak dini, milli kültürel önyargılara, bencil ve dışlayıcı eğilimlere rağmen, Batı’da gördüğümüz ve dünyaya oradan yayılan sistem, genel olarak, var olanların içinde demokrasiye, katılıma, sivil değerlerin gelişmesine en yatkın olanı. 2002 mutlu son mu? Belge’ye göre medeniyet tercihinin asıl zorlukları şimdi başlıyor.