Onlar bundan böyle de Barış olarak, Lale olarak, Nisan Sedef, Sinan, Güney ve Bulut olarak sürdürecekler yaşamlarını, ama hep biraz da Yağmur olacaklar; bir damla Yağmur taşıyacaklar yüzlerinde. 'İstanbul'da yağmurun rengi mavi . Yağmur, hep aynı yağmur belki, ama içine aktığı mekanlara göre rengi, onu kucaklayan zemine göre de sesi değişiyor. (...) Bir la sesi sözgelimi... Ya da mi... Piyanoda başka, gitarda başka, kemanda, çelloda, flütte başka çıkar ya... İşte yağmur da öyledir. Toprakta başka suda başka, asfaltta, betonda, çatıda, camda bambaşka sesler çıkararak yağar. Yağmur bütün mekanlardan hep aynı şekilde akıp gitseydi, hayatlarımız nasıl da renksiz ve sessiz olurdu kimbilir? İyi ki doğa da, yaşam da öylesine tekdüze değil. İyi ki (...) yağmur içimizden her seferinde başka bir renkle ve bambaşka notalarla akıp gidiyor. Hayatın envai çeşit rengini ve sesini de ardına katarak... Tabii ölümün de...

Benzer Kitaplar