Jack London’ın bu ölümsüz eserinde, bir St. Bernard ve İskoç çoban köpeği kırması olan inatçı Buck’ın maceralarını okuruz. Buck günün birinde kaçırılır ve tamahkar altın arayıcılarına satılır. O andan itibaren, Buck’ı güçlü olanın hayatta kaldığı yabanda, zorluklarla dolu, çetin bir savaş bekliyordur. Yaban, vahşetin değil, doğanın ta kendisidir; ancak onun çağrısına kulak veren ve ona uyum sağlayanlar hayatta kalabilir. Buck da aynen bunu yapar: Yabanın çağrısına kulak verir.