Ülkemizde Wittgenstein, son zamanlarda, hakkında en çok konuşulan filozoflardan biridir. Yalnız bu konuşmaların çoğu onun birinci dönemi, yani Tractatus’taki mantıkçı pozitivist görüşleri çerçevesinde yapılmaktadır. Felsefi Araştırmalar’daki dil oyunları ve hayat formları kavramlarına dayalı, katı doğrulama karşıtı bir düşünme biçimini benimsemeyen İkinci Wittgenstein ise, yeni yeni tanınmaya başlamaktadır. Ancak ülkemizde Wittgenstein’ın dinle ilgili görüşleri üzerine hemen hemen hiçbir çalışma yoktur. Bundan dolayı konuya ilgi duyanlar için, bu ilginç ve önemli filozofun dinle ilgili görüşleri oldukça meçhuldür. Bu duruma ilgisiz kalmak, bize göre doğru değildir. Çünkü Wittgenstein sadece çağdaş felsefeyi değil; teolojiyi de derinden etkilemiştir. Hatta son zamanlarda Wittgenstein’ı teolojik düşünmede bir dönemeç temsilci gibi görenler de vardır. Teolojik düşünme için söylenenler, din felsefesi için de geçerlidir.