Weimar Cumhuriyeti, Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinden Hitler’in iktidara gelişine kadar varlığını sürdüren Alman demokrasi deneyiminin adı olarak tarihe geçti. 1933’e gelindiğinde savaş, yenilgi, devrim, karşı devrim, hiperenflasyon, yabancı işgali, işsizlik ve sokaklarda şiddet vardı. Oysa aynı dönem içinde Weimar deneyimi sanat, kültür, edebiyat, bilim ve toplumsal cinsiyet alanlarında sonraki kuşakların yaratıcılığını ve entelektüel dünyasını besleyecek muazzam örnekleri de yaratmıştı. Bu nedenle Weimar Cumhuriyeti, cumhuriyete sahip çıkan cumhuriyetçilerle demokrasiye inanan birey ve kurumların eksikliğinin nelere mal olduğunu gösteren en önemli örneklerden birisidir.