Emek Tarihi yazını, erken cumhuriyet dönemine yönelik çalışmalar istisna tutulursa, genellikle 1960 sonrasından başlatılır. 27 Mayıs öncesindeki emek tarihi ekseriyetle birkaç satırla geçiştirilerek önemsizleştirilir. Her şey, 61’ Anayasasının teminatıyla gelişmiş gibi gösterilir. Bütünüyle yanlış bir yorum değildir ama biliyoruz ki, her dönem bir sonraki dönemi belirleyen gelişmelere yataklık eder. Aziz Çelik, bu önemsenmeyen devreyi kapsamlı biçimde anlatarak başlıyor kitabına. DİSK’i temel alarak dikkat çekici bir ayrım da yapıyor. 1960 yılına kadar olan dönemi vesayet sendikacılığı olarak adlandırıyor, DİSK’in kurulduğu 1967’ye kadar geçen sonraki yılları vesayetten kopma olarak nitelendiriyor. Güçlü bir arşiv taramasına- kimileri ilk kez yayınlanan özgün belgelere- dayanan çalışma, siyasi ve iktisadi gelişmeleri, bazen kişisel rekabet hikâyelerini ve sendikacılarla yapılan görüşmeleri bir arada ele alıyor. Uluslararası bağların ve anti komünist faaliyetlerin yerel ve ulusal siyaseti nasıl etkilediğini irdeliyor. Sendikacıların hangi koşullarda yetişip çalıştığını tartışıyor. Vesayetten Siyasete Türkiye’de Sendikacılık (1946-1967), emek ve sendikacılık tarihi yazınında benzeri olmayan nitelikte bir döküm ve başvuru kitabı.