Bundan böyle ben sürülen bir tarla, alevinde eriyen bir mum, uçurumdaki can, damıtılan su, öğütülen un, kazılan kan kuyusuyum. Dermanım ağlıyor bir köşede. Direncime el açmış zavallım. Göçmüş, yerlebir olmuş evim, ocağım, damım. Yürüyor hâlâ ter, durmuyor, koltukaltlarıma doğru; bir ırmak gibi kıvrılarak, bin kola ayrılarak yürüyor. Kavlamışım eşiğime dek. Alttan alta bakıyorum kıpkırmızı. Yırtan sesler korosunu dinliyorum. Kulaklarım cızırtıyla örsünden, çekicinden kanıyorlar. Sedef ise bir numara. Şampiyon! Devinen, direnen ben, deviren o beni tek hamlede. Ar perdem delik deşik. Basıp kasıp geçmiş üzerinden, yüreğim hep ayaklar altında. İlk vuran o beni. İşi ilk bilen kişi, bir kâhin! Soymuş atmış pis ruhumu çır ılçıplak. Narkozsuz vurmuş neşterini. Kanım ona doğru akıyor. Ve sızlıyor hâlâ içim. Ağlatmanın bin türlüsü varmış, kanatmanın bin bir yolu, sızım sızım sızlatmanın daniskası... Ne bilirdim ki? Sebebine yandığım...

Benzer Kitaplar