VE ÇOCUK TANRI’YA KÜSTÜ... Öykümüzün kahramanı kelimelerle kaba taslak resmini çizdiğimiz evin ikinci ve son katında anne, baba, abla ve kardeşiyle otururdu. Talihli bir aile görünümündeydiler. Görünümündeydiler diyoruz, çünkü ülkenin dışında korkunç bir savaş bütün dehşetiyle sürüp gitmekteydi. Korku her tarafını sarmıştı mahallenin. Savaş, kapılarını çalacak ve onları da zifiri karanlık bir geleceğe sürükleyecek miydi? İki sıkıntısı vardı istikbalin. Biri ülkedeki büyük çoğunluğun başına gelebilecekler, diğeri küçük azınlığın büyük çoğunluğun başına gelebileceklere ek olarak içinde bulunduğu bilinmezlik.