En umutsuz görünen insan bile iyileşme gücünü içinde barındırır… Yeni doğmuş bir bebek, göbeği kesildikten sonra tüm gücüyle ağlamaya başlar. Alıştığı ortamdan kopmuş, yeni bir ortama uyum çabasındadır. Bu onun dünyaya sitemidir. Rahatça nefes alıp verebilir, artık ağlamasına gerek yoktur ama yine de durmaksızın ağlamaya devam eder. Henüz doğum masasında yatmakta olan annesinin kucağına verildiğinde ise birden mucizevi bir şekilde susuverir. Anne karnındayken varoluşa tutunmak için geliştirdiği varlık bağına en yakın biçimdir bu. Annesinin sıcaklığını ve kalp atımlarını hisseder. Her insan da böyledir. Daha anne karnındayken bile var olduğumuzu hissetmeye ihtiyaç duyarız. Bunun için de bilinçsizce varlık bağlarını geliştiririz. Çünkü bu bağları hissetmediğimiz zaman boşluğa düşüp kaybolacağımızı sezinleriz. Zaman zaman bu ihtiyaçla sağlıksız bağlara yöneliriz. Mutlu ve doyumlu bir yaşamın sırrı sağlıksız bağları tespit edip ortadan kaldırmak, yerine sağlıklı bağlar oluşturmaktır. Klinik psikolog aynı zamanda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Vedat Aydın Varoluşa Tutunmak kitabında doğum mucizesinden sufi felsefesine gözlem ve tecrübeleriyle geliştirdiği VARLIK BAĞI KURAMI’nı anlatıyor. Vaka örnekleriyle adım adım sağlıksız bağları sağlıklı bağlarla değiştirmenin yöntemini paylaşıyor.