Bilmem gerekenden daha çok bilgiye neden sahibim? Çok zeki olmamın nedeni ne ? Hçbir şey ifade etmeyen sorunlar üstüne hiç düşünmedim, tüketmedim kendimi. Örneğin asıl dinsel güçlükler beynimden geçmiş değil. Kendimi neden günahkar olarak görmem gerektiğini bilemedim bir türlü. Vicdan yarasını anlamak için güvenilir bir ölçü yok elimde: Duyduklarıma bakılacak olursa vicdan yarası hiç de üzerinde durulmaya değer bir şey olmasa gerek... Bir eylemi, kendi başına bırakmak istemezdim iş işten geçtiğinde; işin kötü bitişini, sonuçlarını ilkesel olarak değer sorununun dışında bırakmayı yeğ tutardım. Bir iş kötü bitti mi, insan yaptığını doğru anlayamaz oluverir kolayca. Vicdan yarası bir çeşit kem göz gibi görünüyor bana. Oysa başarıya ulaşmayan bir şeye, başarıya ulaşmadığı için bir kat daha fazla değer vermek; işte bu daha bir uygundur benim ahlaki değerlerime. Tanrı, ruhun ölmezliği, kurtuluş, öte dünya, daha çocukken bile ne dikkatimi çeken ne de vaktimi verdiğim kavramlardan. Belki de bunlar için yeterince naif olmadım hiç? Benim için bir sonuç değildir. tanrısızlık, bir olay hiç değildir; doğamdan gelir düpedüz.