Dünya edebiyatının anıtsal ismi Honore de Balzac, kısa hayatına sığdırmayı başardığı yüzden fazla eseri önce günlük gazetelerde yayımlamış, sonra da “İnsanlık Komedyası” başlığı altında toplamıştı. Bu derlemeyi oluşturan altı öykü de 1830-1840 yılları arasında yazılmıştır. Beş öykü, Fransa’nın 19. yüzyıldaki toplumsal yapısının tarihsel resminin çizildiği “İnsanlık Komedyası”nın “Felsefi İncelemeler” bölümünde, “Pierre Grassou” isimli son öykü ise “Paris Hayatından Sahneler” bölümünde yer alır. Bu altı öykünün ortak özelliği resimden bahsetmeleri; kendilerini bir resim kadar renkli, ayrıntılı ve net bir tablo olarak ortaya koymalarıdır. “Uzun Yaşam İksiri”, “Kızıl Han”, “Cornélius Usta”, “Deniz Kıyısında Bir Dram” adlı öykülerin bir Delacroix tablosu etkisi yaratması tesadüf değildir. Edebiyata getirdiği toplumsal ve gerçekçi çerçeveyle gerçekçiliğin kurucusu kabul edilen Balzac’ın bu derlemedeki öyküleri, estetik güçlerinin yanı sıra birer romanesk macera olmaları dolayısıyla da son derece çarpıcıdır.