II. Dünya savaşı sonrası Japonya‘daki büyümenin yüzde 61‘i, Batı Avrupa‘daki büyümenin yüzde 65‘i doğrudan verimlilik artışına bağlıdır. Kalkınma sürecini yakından inceleyen araştırmacılar, gelişmede en önemli rolün emek ya da sermaye gibi fiziksel faktörlerin artışı değil; bilgi, eğitim, Ar-Ge, teknoloji yaparak öğrenme, yönetim gibi fiziksel olmayan ama verimlilik artışını sağlayan yeni faktörler olduğunu saptamışlardır. Bu kitap endüstriyel işletmelerde Üretim Yönetiminde çalışanlar için, birikimlerin bir araya toplandığı geniş içerikli bir kaynak olarak sunulmaktadır. Verimlilik konusunda bu denli geniş konuların tek kitapta toplanmış olması da kitabın ayrı bir özelliği olmuştur. Verimlilik konusunun bu kitaba sığmayacak kadar kapsamlı olduğunu söylemeye bile gerek yoktur. Bu kitap her yaştaki genç yöneticilere ipuçları vermek amacını taşımaktadır.