Aşk ve Gurur “Duygular nerede biter, açgözlülük nerede başlar?” Jane Austen’ın yirmi bir yaşında yazdığı Aşk ve Gurur 18. yüzyıl İngiltere’sinin taşralı-soylu çatışmasının atmosferinde, kalıp düşüncelerin aslında nasıl da tam tersine dönüşeceğinin romanıdır. Yazarın kendi yaşadıklarından da izler taşıdığı düşünülen kitapta, taşralı Elizabeth Bennett ve onun kalabalık ailesinin soylu ve zengin Charles Bingley’in, Bennet ailesinin yaşadığı yere yakın bir malikâneyi kiralamasıyla birlikte işler değişir. Charles Bingley’in yakın arkadaşı Fitzwilliam Darcy ile Elizabeth Bennett’in baloda dans etmelerinin ardından ikili arasındaki sürtüşme başlar. Denilebilir ki soyu ve zenginliğiyle gururlanan Darcy’nin soylu olmayan Elizabeth için duyduğu önyargı, Elizabeth’in ise Darcy’e karşı ahlaklı gururuyla Darcy’nin zenginliğine duyduğu önyargı romanın akışında hem karakterleri hem de okuru şaşırtacak seyriyle akıp gitmektedir. Vadideki Zambak Aşk, kendine ait olmayan her şeyden rahatsız olur.” Modern Fransız ve dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Balzac, bugün dünyaca ünlü bir aşk klasiği haline gelmiş Vadideki Zambak’ta yaşama dair bütün tecrübesizlikleriyle aşkı ve getirdiği arzuları deneyimleyen genç Félix’in öyküsünü anlatır. Evli ve iki çocuklu bir kontes olan Madam de Mortsauf ile birlikte aşkın tehlikeli sınırlarını arşınlayan bu genç adamın hikâyesi ilk yayımlandığında yeterli ilgiyi görmedi, fakat her zaman Balzac’ın en sevdiği yapıtıydı. İhanet etmemek uğruna büyük bir mücadele veren Madam’ın yaşadığı zorluklar, anne ve sadık bir eş olmanın 19. yüzyılda bir kadına getirdiği yükümlülüklerin sonuçları romanda ustalıkla işlenirken gerçekçilik ve psikolojik tahlil yansımaları eseri ölümsüzleştiren unsurların başındadır. Madam Bovary Ama yaşamak için ihtiyacım var size! Gözlerinize, sesinize, düşüncelerinize ihtiyacım var. Emma Bovary, genç, hırslı ve tatminsiz bir kadındır. Taşrada süren yaşamına sığmayan tutkularla doludur. Evliliğini riske atan ilişkiler yaşadığı gibi sonu gelmez harcamalarıyla kocasının maddi ve manevi bütün değerini yok etmeye başlar. Ruhi açlığını gösterişle gizlediği bir yaşamı seçen Madam Bovary’nin hikâyesi, Flaubert’in romanda gerçekçiliği başlatan önemli bir eseri olarak edebiyat tarihine geçmiştir. 19. yüzyılın yeni değerlerini, edebiyatta gerçekliği ve evlilik gibi kutsal kurumları sorgulayan yapıt yayımlandığında oldukça ses getirmiştir. Yayımlandığı tarih olan 1857’de ahlaki değerlere aykırı görülen eser, değerini artırarak geldiği günümüzde bir klasik halini almıştır.

Benzer Kitaplar