Uluslararası İlişkiler disiplininde Güvenlik Çalışmalarının temeli Soğuk Savaş döneminde atılmıştır. Alan başlangıçta savaş ve güç gibi kavramlar üzerine oluşturulmuştur. Ancak Soğuk Savaş sonrası önemli değişim ve dönüşüme uğramaktadır. Çünkü güvenliğin nerede başladığı, nerede bittiği ve sınırlarının neler olduğu tartışılmaya başlanmaktadır. Tartışmalar güvenliğin sadece savaş ve güç ile açıklanamayacağını çevre, salgınlar, etnik ve kültürel çatışmaların da dahil edilmesini göstermektedir. 21. yüzyılda yaşanan gelişmelerle birlikte güvenlik disiplinde merkezi konumda yer almaktadır. Özellikle günümüz dünyasındaki karmaşık tehditler kavramın tanımlanması, sınırlılıklarının belirlenmesi ve neyin güvenlik olduğu veya olmadığı tartışma yaratmaktadır. Günümüz yeni tehditleri anlamlandırmaya katkı sunan kitap, salgınların nasıl bir güvenlik tehdidi algılandığı? güvenlik çalışmalarında nerede durduğu ve ileride nasıl ve nereye evrileceği üzerine inşa edilmektedir. Yeni tehditleri tanımlarken geleneksel güvenlik anlayışının yanı sıra insan, çevre ve toplumun da güvenliğin bir parçası olduğu küreselleşmenin salgınlar gibi sınırı aşan tehditler yarattığı dünyada kavrama çok boyutlu bakmanın gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede salgınların uluslararası güvenlik çalışmalarında nerede durduğunu açıklayan kitap, güvenlik çalışmalarında Türkçe literatüre mütevazi katkı sunmaktadır. Kitap, yeni güvenlik tehditlerinin nasıl ele alındığını salgınlar üzerinden incelemiştir. Kitapta yer alan hatalar veya eksiklikler tarafıma ait olup okuyucuya yeni ufuklar açması dileğiyle.