Alparslan Türkeş tarafından 1965 yılında temelleri atılan Ülkü­cü Hareket'te lider kavramı oldukça önemli bir yere sahiptir. “Lider, teşkilat, doktrin tartışıla­maz.” gibi bir düsturun bulunduğu Ülkücü Hareket'te 1980 Darbesi'nden itibaren ez­berler bozulmaya, hem lider, hem teşkilat hem de doktrin tartışılmaya başlanmıştır. Genellikle dışarıdan tek tip olarak görülen ve sadece sol hareketle çatışma içinde bulunduğu düşünülen ülkücüler; bu ayrışma sürecinde ikiye bölünmüş, hatta bir­birleriyle çatışır hale gelmiştir. Hareket içinde arta­rak devam eden muhalefet sonucunda 1992 yılında, Türkeş muhaliflerinin lideri Muhsin Yazıcıoğlu, çok sert ifadeler­le partiden istifa etmiştir. Kitapta , Ülkücü Hareket'te 1992 yılında yaşanan bölünmenin nedenlerine ve sonuçlarına ışık tutmak hedeflenmiştir. Başbuğ olarak nitelendi­rilen Türkeş'e baş kaldırarak Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kuran Yazıcıoğlu ve arkadaşları, ülkücülüğün temel kabulü sayılan Türkeşçiliği reddetmiş fakat ülkücülüklerini devam ettirmişlerdir. Lider, teşkilat, doktrin üçlemesinin sadece lider kısmını reddetmekle ye­tinmeyen Yazıcıoğlu ekibi ayrıca teşkilat ve doktrini de tar­tışmaya açmış ve bunlara alternatifler üretmiştir. Türk milliyetçiliğinin doğuşunun ve Osmanlı döneminde ortaya çıkan Türkçülük hareketleri­nin zamanla Ülkücü Hareket'e dönüşünün incelendiği bu kitapta ayrıca 12 Eylül Darbesi'nin Ülküc&uum l; Hareket'e etki­leri de araştırılmıştır. Ülkücü Ha­reket'te yaşanan iç çatışmalar, bölünme süreci ve BBP'nin kuruluşunun yanı sıra, BBP ile Milliyetçi Hare­ket Partisi (MHP) arasındaki farklar tahlil edilmiş ayrıca BBP'nin kullan­dığı söylemlerin hayata geçip geçmediği analiz edilmiştir.

Benzer Kitaplar