Kaptan, iki kızını ve mahallenin çocuklarını sinemaya götürürdü; öperdi koklardı, kızlarına harçlıklar verirdi. Vakit hiç geçsin istemezdi; vaktin geçmesi demek özlemdi, hasretti, kaptanın burun direklerinin sızlamasıydı; çocukların aklının babada, sinemada kalması demekti… Doyamazdı gözlerine, bakıp bakıp yeniden öperdi. Kızlardan büyük olanı bilirdi ki; babası gemiyle yeniden gidecek ve kim bilir kaç ay sonra dönecekti. Bu yüzden üçüncü olan sinemayı hiç sevmezdi. Çünkü sinema dönüşü baba denizlere açılırdı. Gizli gizli ağlardı, gözyaşını saklardı. Üçüncü sinemanın bitişinde bilirdi ki şimdi babası denizde.

Benzer Kitaplar