Türkçemiz, anlatımı güzelleştiren; duygu ve düşüncelerimize akıcılık ve renk katan birbirinden güzel deyimlerle dolu. Öyle ki, bazen deyimler tercüman olur duygularımıza, paylaşamadığımız düşüncelerimize... Açar tüm kapıları bilgiye ve dostluğa... Hiç eskimeden günümüze kadar gelen ilginç çıkış öyküleri var her birinin. Hatta kimi zaman bu öyküleri okumak bile başlı başına serüvendir bizler için. Deyimleri yaşatmak, dilimizin zenginliğini korumak için genç kuşaklara da anlatmak, tanıtmak gerekiyor her birini. Üç Aşağı Beş Yukarı işte böyle bir görev üstleniyor bizler için, ama bir farkla. Bu kitap deyimlerin çıkış öykülerini anlatmıyor. Bu kitap, birbirlerini çok seven bir ailenin, günlük yaşamından kesitler sunuyor bizlere. Roman boyunca onların sevinç ve üzüntülerini öğrenecek, aileyi etkileyen olayların deyimlerle çözüldüğüne tanık olacaksınız. Hayatımızın deyimlerle daha güzel ve daha renkli olduğunu unutmamak dileğiyle...