Tüm Arjantin edebiyatını tek bir yazara indirgemek zorunda kalsaydık bu yazar tartışmasız Lugones olurdu. Yzur, bu seçkinin ilk öyküsü. Yzur‘un başarısı, kısmen, öykünün bir gerçeklikle mi yoksa maymunuyla aklını yitiren anlatıcının sanrı yüklü tutkusuyla mı sonlanacağını asla bilemememizden kaynaklanır. Ateş Yağmuru, vadi yerleşimlerinde yaşanması mümkün olayları canlı ve kesin bir biçimde imgeler. Aynı şekilde, Tuzdan Heykel de İncil kökenlidir, ancak Lugones hepimizin bildiği öyküyü eşsiz bir gizemle zenginleştirir. Abdera‘nın Atları öyküsünün Heredia‘nın Fuite des centaures adlı sonesinden esinlendiği açıktır; ancak esin kaynağını aştığı da o denli belirgindir. Lugones, özellikle uzdilli olması düşünülmüş başlığının ruhsuz bir anlatıcıyla bire bir örtüştüğü Açıklanamayan Bir Olay‘da, sade ve ağır bir üslupla, ne görülmüş ne de duyulmuş bir olayı anlatır. Francesca‘da Cehennem‘in V. Şarkısı‘yla boy ölçüşmeye niyetlenir; bu serüvenin farklılığı, içten vurgusunda yatar. Jülyet Nine de en incelikli aşk öykülerinden biridir. - Jorge Luis Borges-