Çin Seddi’nden Viyana kapılarına, Etopya-Yemen’den Rus steplerine, Basra Körfezi’nden Cezayir’e, Hindistan’dan Moğol yaylalarına kadar geniş coğrafyalarda tarihin çeşitli çağlarında hâkimiyet kuran Türklerin savaş, strateji ve askeri kültürü merak konusudur. Tarihin ilk düzenli ordusunu kuran, atın üstünde maharetle kullanana taktik üstünlük sağlayan Mete Han’ın ıslıklı oklarından, Anadolu’yu Türkleştiren ve Rumeli’de ilerleyen Türk akıncılarına kadar geniş bir yelpaze’de savaş tarzı ve askeri kültürün incelikleri nelerdi? Birçok nedenle merak edilen muharebe sahalarının acımasız ama muzaffer komutanları Attila, Cengiz Han ve Timur, strateji ve sürpriz taktiklerin ustaları Fatih Sultan Mehmed ve Yavuz Sultan Selim’in keskin zekâlarıyla süslü zaferleri aralandı. Osmanlı’nın uzun seferlerinde lojistik sistemi incelendi. Birinci Dünya Harbi, İstiklal Harbi ve Cumhuriyet döneminin başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının askeri kültür ve savaş tarzına katkıların kaynağına inildi.Cumhuriyet’le birlikte askeri kültürümüzde kendi silahını yapmanın hatırlanması, soğuk savaş sonrasının hibrid ve vekâlet savaşlarına karşı mücadelenin ayrıntıları verilmeye çalışıldı. Çalışma, akademisyen olarak bu konuya ilgi duyan birinin araştırmalarına ilaveten, “barut kokusunu” defalarca hissetmiş, gerilimli yıllarda Doğu Akdeniz ve Ege’nin maviliklerinde sancak gezdirmiş, çeşitli milli sorunlara çare bulabilmek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst düzey karargâhlarında “kurmay”lık yapmış, görevlerinde ilgili bakanlıklar ve güvenlikle ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde çalışmış, yurtdışı kurslar ve görevlerle dünyayı tanıma fırsatını bulmuş birinin katkılarıyla desteklidir.