Türkiye’de bugünkü anlamıyla yerel yönetim 19. yüzyılda ortaya çıkmış, ilk belediye başkanlığı 1854 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Başlangıçta yerleşim bölgelerinin imarı ve bayındırlığı olarak algılanan yerel yönetim, 20. yüzyılın sonlarına doğru demokratik bir süreç olma niteliği de kazanmıştır. Öte yandan, Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar geçen bu süreçte, merkezi ve yerel yönetimler arasındaki denge seçim dönemlerinin siyasi ve düşünsel ortamına göre şekillenmiş, yerel yönetimin merkezle ilişkisinin ne derecede özerk veya bağımlı olacağı bu çerçevede belirlenmiştir. Yayınlarımız arasında daha önce Türkiye’de Seçmen Davranışı adlı eseri çıkmış olan Ali Eşref Turan, Türkiye’de Yerel Seçimler adlı çalışmasında Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından itibaren yapılmış yerel seçimleri incelerken, yapılan yasal düzenlemeleri ve mevzuat değişikliklerini takip ederek, yerel yönetimlerin işlevsel ve tarihsel dönüşümünü ve bugün gelmiş olduğu noktayı değerlendiriyor. Bunu yaparken de, seçim öncesi siyasi ortamı, partilerin siyasi iletişim biçimlerini ve seçimlerden sonraki durumu toplumsal ve tarihsel çerçevede ele alıyor. Bütün bu değerlendirmeleri konuyla ilgili kaynaklardan, istatistiklerden ve son yıllarda sıkça başvurulan kamuoyu araştırmalarından yararlanarak yapan Turan, Cumhuriyet’in kuruluşundan başlayarak 2004 yerel seçimlerine uzanan süreç içinde her dönemin toplumsal ve siyasal koşullarını irdeleyen geniş bir tablo çizerken, yerel seçimlere ilişkin sağlam verilere dayalı ayrıntılı dökümler de veriyor.