Güven duygusu, toplumsal ilişkilerin temelinde bulunan önemli bir rezervdir. Günde-lik yaşamımızda, hayatımızın büyük dönemeçlerinde, zor zamanlarda ve daha birçok olağan ve olağanüstü durumlarda güven, sosyal ilişkileri düzenleyen temel belirleyici bir güç haline gelebilmektedir. Bugünün dünyası ise, güvene en fazla ihtiyacın oldu-ğu bir dönemden geçmektedir. Güven teorisyenlerinden Russel Hardin’in “güvensizlik çağı” (age of distrust) olarak adlandırdığı modern dönem, “sözün senet yerine geçtiği” çağları çoktan geride bırakmıştır.