Savaş alanlarındaki yenilgiler; toprak kaybı, ordunun çağın gereklerine göre modernize edilememesi, yönetim felsefesinin kaybolması, devletin diyaretsiz askerî ve sivil bürokratlarınca idare edilmesi gibi sebepler; ülkenin aydın, münevver ve entelektüellerini düşündürdüğü/ kaygınlandırdığı gibi akil devlet adamlarınında gündemlerini meşgul etmiştir. Bu kaygı ve sıkıntıların yoğunlaştığı dönemleri, özelilkle son iki yüzyıla sıkıştırmak mümkündür. Tanzimat ve Meşrutiyet devirleri, Osmanlı aydın ve büroratların problem ve bunlara yönelik çözüm arayışlarını tespit edilip çözümlenmesi için çeşitli fırsatlar sunmuş ve ortamlar hazırlamıştır. Tanzimat, her türlü olumsuzluğuna rağmen, devlet yönetim sistemi için, yenilikler ve düzenlemelere izin vermiş bir zaman aralığıdır. Meşrutiyet aydın ve devlet adamları, Batı'da doğan aydınlanma nın tesiri içerisinde yoğrularak tecrübe kazadırlar. Bu deneyim ve tecrübe, asırlara taşacak fikir akımlarını İmparatorluk içerisinde neşv ü nema bulmasına hem kaynaklık yaptı, hem de destek verdi. Türkiye'de varlığı ile tüm zamanlarının en büyük şikayet konusu olan bürokrasi, sivil ve askerî alanlarda katı ve hantal yapısını değişmez ve değiştirilmez kuralları bina ederek güçlendi.