Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle stratejik bir ülke olduğu senelerce çeşitli şekillerde vurgulanmıştır. Bu algıya dayanarak “zor coğrafya” dayatması demokrasi tartışmasından ifade özgürlüğüne, insan haklarından seçim barajına dek bir çok konuda siyaseti ve sivil talepleri suskunlaştırmış; “güçlü devlet” argümanını pekiştirmiştir. Bu sadece resmi siyasi söylemde değil, gündelik pratiklerde de ortaya çıkan bir varsayımdır. Türkiye’nin bir “köprü” ya da “merkez” ülke olduğu, Kıbrıs’ın Türkiye’nin “yavru”su olduğu gibi coğrafi kategoriler sürekli karşılaştığımız ve yeniden ürettiğimiz kalıplar ve tahayyüller haline gelmiştir.

Benzer Kitaplar