Avrupalı Türkün hayatı hep yarımdır. Bir yarısı anavatanına diğer yarısı doyduğu vatanına aittir. Bu yüzdendir ki hem terketmek zorunda kaldığı hem de göçtüğü vatanında hep diğer yarısını özler. Göçtüğü ülkede yabancı, terketmek zorunda kaldığı ülkesinde Alamancı olmuştur. Erdinç Utku Türkçe Ağlayan Köpek! kitabında bu yarım kalmışlığı çıplak hüznü ve kendine özgü mizahı ile yansıtırken, Avrupalı Türkün arada kalmışlığını, ne oralı ne de buralı olamamasını, iki farklı ülkenin melez vatandaşlığını Belçika Türk Toplumu özelinde ilginç gözlemleri ile okuyucuya sunuyor. Kitap bir taraftan Avrupalı Türkün hazin yaşamını gözler önüne sererken, bir taraftan da bağrında yetiştirdiği önemli portrelerle de tanıştırıyor. Sürrealist bir ülke olan Belçikanın, içinde yaşayan Türk Toplumuna: ne kadar kendi içine kapanık gibi yaşasa da nasıl yeni bir form verdiğini ise şaşırarak okuyacaksınız. Belçikalı Türkü tanırken, Belçikayı daha yakından keşfedecek, Belçikada olanları öğrendikçe de Belçikalı Türkü daha iyi anlayacaksınız. Belçikaya göçerken sadece tahta valizini değil: türküsünü, mizahını, folklorünü, geleneklerini de götüren Belçikalı Türkün, hala nasıl Türkiyedeki Türkten daha Türk olduğunu öğrenme şansı yakalayacaksınız.