Cumhuriyet’in 2003’den itibaren başlayan en uzun 10 yılının sonuna yaklaşırken, ne yazık ki Türkiye, karanlık bir girdabın içinde derinliklere doğru sürüklenmeye başlamış durumda. Ülkemiz bir iç çatışmaya, âdeta Türk Kerbelasına doğru sürüklenmek isteniyor. İktidarın büyük umutlar ile başlattığı Kürt Açılımı süreci kendi elinde patlayan bir bombaya dönüşmüş durumda. Yabancı istihbarat servislerinde ve düşünce merkezlerinde Türkiye’de ne zaman iç savaş çıkacağı üzerine bahis nitelikli raporlar hazırlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti hızla İstiklal Harbi ile oluşan kuruluş felsefesi ve esaslarından uzaklaştırılıyor. Yahudileri fırınlarda yakanlar, Hintlilere yürümeyi yasaklayanlar, Afrika’da milyonları katledenler, Gazi Mustafa Kemal’in, mensup olduğu milletin gençliğine hitabını ırkçılık olduğunu ileri sürüyorlar. Kürt Sorunu, Ermeni Sorunu, Patrikhane Sorunu, AB Uyum süreçleri, Milletsiz Anayasa Paketleri derken, Kendisini büyük bir “TÜRK SORUNU” içerisinde bulan Türk Milleti ise binlerce yıl içinde yüzlerce büyük tehdidi atlatarak varlığını muhafaza etmenin verdiği özgüvenle, karşı karşıya kaldığı “TÜRK MAĞDURİYETİ’NE” şuan için evlerine Türk bayrağı asarak, “Şu Çılgın Türkler” kitabını bir milyon adet satın alarak ve şehit cenazelerinde sakin fakat öfkeli durarak gösteriyor. Türkiye’nin içine çekilmek istediği kardeş kavgasına ancak imparatorluk kurmuş bir milletin sahip olabileceği stratejik zekâ ve yaratıcı şüphecilik ile direniyor, tuzağa düşmüyor. Türkiye’nin Yugoslavyalılaştırılmasına izin vermiyor. Türk milleti, bugün yaşanan bütün olumsuzlukların, ihanetlerin ve saldırıların aşılacağına inanıyor. Türk milleti, geçtiğimiz 1000 yılda nasıl Anadolu’da istiklal ve egemenliğini savunarak yaşadı ise gelecek 1000 yılda da Anadolu’da yaşayacağını biliyor.

Benzer Kitaplar