Bir yönetim örgütü olarak devlet bürokrasisi, toplum düzeninin genel olarak vazgeçilmez unsuru sayılan devletin halk nazarındaki en somut şeklidir. Devletin yerine getirmek zorunda olduğu istihdam, güvenlik, sağlık, eğitim, ekonomik gelişme gibi her türden sorumluluğu ile vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri bürokrasi aracılığıyla gerçekleşir. Dolayısıyla bürokrasi, devlet ile halk arasında bir köprü görevi üstlenir. Bu yönüyle hayatın tam ortasında bulunan, insan ve toplum üzerinde sosyal, psikolojik, ekonomik vb. pek çok etkiye sahip olan bürokrasi kurumu, doğal olarak edebiyatın ele aldığı önemli konulardan biri olmuştur.