Kuşatan, kapıya dayanan, ele geçiren, muzaffer, hükmedici, kibirli ve mağrur... Akıllı, muhteşem,disipinli, kararlı, acımasız ve hoşgörülü... Tüm bu kavramların, Avrupa’da aynı ortak düşman için, yani Türkler için telaffuz edildiğini ve ‘‘korku’’yla örülü bir ‘‘literatür’’ oluşturulduğunu düşünürsek, tarihi amneziyle direnen, kolay kolay silinemeyecek, bir korku türü çıkıyor karşımıza: Türk Korkusu Elinizdeki kitap, klasik ‘‘yabancı korkusu’’ nun çok ötesine geçen bir ruhsal-siyasi durumun, XVI. yüzyıl Avrupası’ndan nasıl yaratıldığını, hangi araçlarla yayıldığını ve popülerleştirildiğini inceleyen, kısacası Avrupa’da hüküm süren / sürmekte olan çok özel bir korku türünü hikâye eden bir çalışma. Üstelik, bizzat korkuyu yaşayanların, ‘‘korkanların’’ ağzından...kaleminden...