Aynı ırktan, aynı tarihsel kökten gelmemize; hatta çoğuyla aynı dili konuşmamıza rağmen Türk Cumhuriyetleri ve dünyada yaşayan Türk toplulukları hakkında, ansiklopedik bilgiler dışında ne biliyoruz? Ya çocuklarımız? Çocuklarımız ne ve ne kadar biliyorlar? Biliyorsak bile onlarla aynı duyguları paylaşabiliyor muyuz? Çocuklarımıza o duyguyu, o sevgiyi yeterince aşılayabiliyor muyuz? Biliyoruz ki bu sevgi, derslerde, 3, 4, 5 ve 6. sınıfların ünitelerinde ve kazanımlarında yer almakta ve öğretmenlerimiz bu yolda ellerinden gelen çabayı göstermektedirler. Ancak takdir edilebileceği gibi, bu çaba tek başına yeterli değildir. Bu konuya edebiyatımızda, hikâye ve romanlarımızda da ağırlık verebilirsek, bu duyguyu çocuklarımıza aşılayabilir ve güçlendirebiliriz. İşte yayınevimiz, bu düşünceden hareketle, hepsi birbirini izleyen hikâyeler örgüsü içinde, 10 hikâye kitabından oluşan bir seriyle, duru ve akıcı bir Türkçeyle, hikâyenin kahramanı Nisan’la birlikte Türk Cumhuriyetleri’ni tek tek dolaştı; Türk topluluklarıyla ilişki kurdu. Sonunda onların çocuklarını ülkemize davet etti, ağırladı. Hepsiyle arkadaş, kardeş oldu. Onların bizimkiyle benzeşen geleneklerini, göreneklerini, yaşam biçimlerini ve sevgilerini yudum yudum içti. Günlüğüne not ederek Türkiye’deki kardeşlerine taşıdı. Bu girişimimiz, şüphesiz yayınevimiz için de çocuk edebiyatımıza emek veren diğer yayınevleri için de bir ilktir, başlangıçtır. Ama asla son olmayacaktır. Dünyadaki Türk kardeşlerimizle aramızdaki sevgi bağı, yeni eserlerle daha da pekişecek, güçlenecektir. Bizim için değerli olan bu çalışmamızın misyonunu, yerine getirmesi umuduyla ve saygılarımızla…

Benzer Kitaplar