Tüm kadim ve yerli kültürler tarafından müjdelenen derin ruhani dönüşümün eşiği nihayet aşıldı. Gezegenimiz Yeryüzü ile beraber insanlık, evrende daha önce görülmemiş hızda ve önemde bir değişim dönemine adım attı. 10/10/10 ve 21/12/12 tarihlerinde aşılan eşikleri takip ederek, değişimin tanığı ve kendisi olabiliriz. Yaşamakta olduğumuz sıçrayışı deneyimlemek üzere Yeryüzü’ne tam da bu dönemde gelmeyi seçmiş olanlar olarak bize düşen kim olduğumuzu hatırlamak, bu zamanda bulunuş amacımızı idrak etmek, bize iletilen mesajı almaktır. Artık Tabiat Ana’yı sevmenin ve anlamanın zamanıdır. Dişil olana itibarını iade etmenin ve O’nu, sadece birkaç bin yıldır uzaklaştırılmış olduğu tahtına yeniden oturtmanın zamanıdır. Anın farkında olarak yaşamanın zamanıdır; böylelikle aklı, her şeyi yöneten olmaktan çıkarmanın ve kalbimizi devreye sokmanın; onun yönlendirmesine tabi olarak yaşayan diğer varlıklarla kaynaşmanın; Her Şey ile Bütün olmanın zamanıdır. Gelecek yıllarda Yeryüzü ve insanlığı bekleyen esaslı değişimlere ve zamanımızın ruhani evrimine uyum gösterip, kalbimize dönmemiz gerektiğini hatırlayarak geleceğimizi değiştirebilir ve hayal ettiğimizden daha güzel bir hale getirebiliriz. Siz Tanrı ve Tanrıçalarsınız, Siz dualarınızın cevabısınız, Siz dünyayı değiştirecek olansınız! ...siz Tüm Renklerin Kabilesi’siniz. Bu Kabile’ye aitsiniz ve... ben sizim, siz de bensiniz ve birlikte mükemmel bir kabile kurabiliriz. Kehaneti yerine getirebiliriz. Biz bir bütünüz. Biz, Tüm Renklerin Kabilesi’yiz. Yeryüzü’ndeki değişim üzerine, esin dolu genç bir kadın tarafından kaleme alınan bu benzersiz ve beklenen kitap, kalbimizi ve gözlerimizi varoluşun derin gizemlerine açacak. Rehberi Toprak Ana’nın ona öğrettiklerini ve kehanet edilen dönüşümü, vizyonları ve kişisel anıları eşliğinde sizinle paylaşıyor. Kiesha Crowther, Küçük Büyükanne, doğada yalnız başına haddinden fazla zaman geçiren bir çocuk olarak, Ruhani dünyadan ve Toprak Ana’dan doğrudan gelen mesajlar almaya başladı. Gençlik yılları hayvanları hissetmek ve onlarla iletişime geçmek, doğadan gelen enerjiyi görüp onu kullanmak gibi sıra dışı yetilerini keşfetmekle geçti. 30 yaşına geldiğinde bir şaman olarak anılmaya ve kabul görmeye başladı. O günden sonra kendisine verilen mesajları ve öğretileri tüm insanlığın yararına paylaşmak ve Toprak Ana’ya şifa verme seremonileri düzenlemek üzere dünyayı dolaşmaya başladı.