Dağ insanda önceden beri , değişik yönlü çok derin duygular uyandırmıştır.Kuvvetli bir irkilme fakat bunun yanında da karşı konulmaz bir çekicilik vardır.İrkilme duygusu dağın sarp engebeli , çoğu zaman ürkütücü şekilleri , sellerin hoyratlığı , doruklarında buzla örtülü tepelikleriyle insanın içine korku düşürmesinden ileri geliyordur.XIX yy.da romantizmin yayılışına kadar Alpleri geçen yolcular , ürkütücü ve Yılgınlıktan başka bir şey duymamışlardır.Bu korkudan din dugularına bağlı ürküntüler doğmuş dağ içinde korkunç cinlerin perilerin dolaştığı kaçınılması gereken kutsal bir yer sayılmıştır.Günümüzde bile Uzak doğuda bir çok millet ovadaki toprakları üzerinde pek sıkışık yaşadıkları ahlde dağlara yerleşmekten çekinmekte buraları bazı geri kalmış yerlilere bırakmaktadırlar...