Ruhu arafta kalmış bir genç kız... Bir ayağı cennete düşerken, diğer ayağı cehenneme zincirlenmiş. Nefsinin, şeytanın ve hak yolunun arasında kalmış, nereye gideceğini bilemeyen bir yolcu… Labirentin içinde koşarken, her defasında yeşil gözlere çarpıp sendeleyen minik bir kalp... Çimen gözlerin içinde cennetin fragmanını izlerken, karanlık bir uçurumun tepesinde cehennemin alevleriyle kundaklanan asi bir ruh... Peki o hangisini seçecek? Tövbe etmeyi mi, yoksa yoldan sapmayı mı? Bakışları doğanın şefkate yansımasından doğan bir güneş, yeşilin aktığı nehirlerden içime çağlayan bir merhamet gibiydi. Peki bende merhamet edilecek ne vardı? Bu aciz gözlerimde mahur bakışlarımda göremediğim neyi görmüştü? Kalbimi bana en çok hissettiren, dünyayı turlatıp kendime nerede olduğumu hatırlatan bir güç kaynağıydı. Bana baktığı her an yıllardır görmediğim baharı anımsıyordum; kışın en kör noktasında kaybolmuş bir yağmur olarak.

Benzer Kitaplar