Fakihler tövbenin şartlarından söz ederlerken geçmişe nedamet, şimdiki halde hali ıslah ve gelecek hakkında ise azim ve kararlılık şartını ileri sürerler. İbnü’l-Arabi bu şartlardan sonuncusuna itiraz eder ve yeni bir yorum ortaya koyar. İbnü’l Arabî tövbenin gelecekle ilgili kararlılık şartı bulunmadığını ve böyle bir düşüncenin iddia” anlamına geleceğini söyler. Halbuki iddianın kendisi tövbe edilmesi gereken bir şeydir. İnsan gelecekle ilgili sadece iltica(sığınma) ve dua üzere olabilir. Kaderin neyi getireceğini ve nasıl bir şeyin ortaya çıkabileceğini insan bilemez. İbnü’l-Arabi’nin tövbe anlayışı ibnü’l-vakt, yani vaktin ve şimdiki hâlin oğlu olmanın anlamıyla birleşir. İnsanı geçmişte bırakmayan bir pişmanlık ile geleceğe duayla yaklaşmanın gerektirdiği iltica duygusu arasında şimdiki zamanı değerlendirmek..! Tövbe bu demektir! Elinizdeki eser İbnü’l Arabî’nin başyapıtı Fütuhat-ı Mekkiyye’nin 7. cildinde bulunan 92-94. kısımlar ve 74-88. bölümleri içermektedir. Bu bölümde İbnü’l-Arabi tövbenin mahiyeti ve unsurlarıyla ilgili geniş açıklamalarda bulunmuştur.